TÜRK'ÜN ATA İLGİSİ


Ecdadı at sırtında hayatını geçiren Türk insanının ata ve atçılığa olan ilgisi çok büyük. Safkan Arap atlarının satış fiyatları da bunun en büyük göstergesi. 300-400 milyar liraya kadar alıcı bulabilen safkan Arap atçılığı, son dönemde atçılık camiasının yaşadığı sıkıntılar nedeniyle zor günler geçiriyor. Safkan Arap atı yetiştiren 3 merkezden biri olan Sultansuyu Tarım İşletme Müdürlüğünde yapılan son satışlar bunu bir kez daha gözler önüne serdi. Satışa sunulan 56 adet safkan Arap atından 28 tanesi alıcı buldu.

Şanlıurfa Suruç'ta at yetiştiriciliği yapan M.Ali Akkuş uzun yıllardır atçılık yaptığını ve her yıl Sultansuyu Tarım İşletmelerinde yapılan satışlara gelerek at aldığını kaydetti. Son iki yıldır Arap atı sayısındaki artış nedeniyle hipodromların ahırlarında yer kalmadığını bunun da kendileri için büyük sorun olduğunu belirten Akkuş, devletin ahır sorununa bir çözüm bulmasını istedi. Akkuş, "Atçılık yapmanın bir cazipliği kalmadı. Kesintilerin düşürülmesini bekliyoruz." dedi. Bir başka at yetiştirici Mehmet Şimşek ise 100 milyar liralar vererek aldıkları atı koyacak ahır bulamamaktan şikayet ederken, at satışlarına ilginin her geçen gün azalacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Sultansuyu Tarım İşletme Müdürü Mustafa Avcı da at satışlarındaki düşüşün nedenini atçılar gibi hipodromlardaki ahırlarda at koyacak yer kalmamasına ve yarış primlerinden yapılan yüzde 70 oranındaki kesintilere bağladı. Avcı, "Her yıl yaptığımız satışlarda satılmayan bir iki atımız olsa da yüzde 95'i mutlak alıcı buluyordu. At fiyatları da yüksek rakamlara çıkıyordu. Ancak bu sene gördük ki sorunlar büyümüş ve atçıların ata olan ilgisini ve alımını azaltmış. Ilk kez bir satışta satışa sunulan atlarımızın yarısı alıcı olmadığı için geri çekildi. Birçok atımız muhammen bedelden satıldı." dedi.

Bu yıl Sultansuyu Tarım İşletme Müdürlüğü?nde yapılan satışlarda 56 adet safkan Arap tayından 28 adedinin satıldığını ve satışlardan 429 milyar lira gelir elde edildiğini ifade eden Avcı, sorunların bir an önce aşılarak atçılığın eski günlerine dönmesini diledi.

Her yıl yüz milyar liralara satılan safkan Arap atlarına ilgi azaldı. Bu yıl en yüksek at 31 milyar liraya alıcı bulabildi. En yüksek at 31 milyar liraya satılan Karlık isimli at Urfalı atçı M.Ali Akkuş tarafından alındı. Urfalı atçıların yoğunlukta olduğu açık artırmalara Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Istanbul, Elazığ ve Diyarbakır ilerinden katılım oldu. 1928 yılında faaliyete başlayan Sultansuyu Tarım Işletme Müdürlüğünde yetiştirilen Arap atları 300-400 milyar liraya kadar alıcı bulabiliyordu. 1.5 ve 2.5 yaşlarında satışa çıkarılan atlar her yıl Malatya ve İstanbul Veli Efendi olmak üzere iki kez at yetiştiricilerinin beğenisine sunuluyor. Açık artırma usulü ile satılan atlar alıcıları arasında çekişmelere neden oluyor. Arap atları 9-10 yaşına kadar yarış koşabiliyor. Yarış hayatlarının sonunda damızlık olarak kullanılan atlar yavruları ile sahiplerine para kazandırmaya devam ediyor.

Sultansuyu Tarım İşletmesi?nde yetiştirilen atların satışından elde edilen gelirler ise şöyle: "2001 yılında satışı Malatya'da yapılan 52 kadro fazlası taydan 1.6 trilyon lira, İstanbul?da satışı yapılan 14 angajmanlı tayın satışından ise 1.9 trilyon lira gelir elde edildi. Toplam 3.5 trilyon lira gelir elde edildi. 2002 yılında at satışlarından 5.5 trilyon lira gelir elde edildi. 2003 yılında Malatya'da satılan 55 adet safkan Arap atından 1 trilyon 436 milyar lira gelir elde edilirken, 15 safkan Arap atı İstanbul Veli Efendi Hipodromu?nda 2.3 trilyon liraya satıldı. 2003 yılında toplam 3.7 trilyon lira gelir elde edildi. 2004 yılında ise 4 trilyon 35 milyar lira gelir elde edildi."

En iyi Arap atı soyu Seklavi boyu
Türkiye'de yetiştirilen en iyi Arap atı soyu Seklavi boyu. Sultansuyu Tarım Işletmesi?nde yetiştirilen taylarda bu soydan geliyor. 1928 yılında temeli atılan işletmede Arap yarım adasından, Irak'tan, Suriye'den ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden Arap atı belgesi olan atlar alınarak burada beslenmeye başlanmış. Seklavi Arapça bir kelime olup, güzel anlamına gelmektedir. Arap atları içinde de Seklavi boyu en iyi, en uysal ve en güzel Arap atıdır. Bu soyun ismini yaşatmak için işletme idari binasının arkasındaki parka Baba Seklavi Parkı adını verilmiş. Polanya'da düzenlenen safkan Arap atı güzellik yarışmasında birinci seçilen Patiskaf görenleri adeta büyülüyor. Sultansuyu Tarım Işletme Müdürlüğü?nde damızlık olarak bulundurulan Patiskaf isimli Arap atı işletmeyi ziyarete gelenlerin ilgi odağı. Duruşu, yürüyüşü, koşuşu ile bir asalet simgesi olan Patiskaf, Türkiye'de bulunan Arap atlarının daha güzel bir yapıya kavuşturulması için Polanya'dan 1997 yılında Tarım Bakanlığınca satın alındı. Önce Eskişehir Tarım İşletme Müdürlüğüne getirilen Patiskaf burada iki yıl kadar kaldıktan sonra 1999 yılında Malatya Sultansuyu Tarım Işletme Müdürlüğü?ne getirildi.

Volga devlete 10 trilyon kazandırdı
Yavruları 300-400 milyar liraya alıcı bulan Volga isimli at şimdiye kadar devlete yaklaşık 10 trilyon lira para kazandırdı. Sultansuyu Tarım İşletme Müdürlüğü?nde damızlık olarak bulunan Volga, adeta darphane gibi para basıyor. 1990 yılında yarış hayatının sona ermesinin ardından Sultansuyu Tarım İşletmesi?ne getirilen ve damızlık aygırların arasına konan Volga'nın tayları akıl almaz fiyatlarla alıcı bulabiliyor. Sultansuyu Tarım İşletme Müdürlüğü?ne getirildiği günden bu yana 117 adet yavrusu olan Volga'nın taylarının satışından şimdiye kadar bu günün parası ile 10 trilyon lira civarında gelir elde edildi. Son olarak satılan Volga'nın Soncan isimli tayı 370 milyar liraya alıcı buldu. 1987 yılında koşu hayatına başlayan Volga 1989 yılında yılın atı seçilmiş. Volga 1988 ve 1989 yılında Arap atı koşularının en büyüğü olan TBMM kupası koşusunu kazandı. Volga'nın yarış pistlerindeki en ünlü tayları ise şunlar: "A.Karaca, Hastay, Sertay, Baba Sezen, Devirhan Veziroğlu, Dost Karaca, Tamerhan, Deli Mavi, Kızıldeli, Baba Yıldız, Pirkaraca, Şimşekhan, Cansulo, Büyü, Sihir. ?Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürü Mustafa Avcı, Volga'nın yarış sahalarında çok ünlü bir at olduğunu ve bir çok yarışlar kazandığını belirterek, Volga'nın taylarının yarış pistlerindeki başarısı bilindiği için bu taylara yüksek meblağlar ödendiğini kaydetti.

Atların da huzurevi var
İnsana vefanın kalmadığı günümüzde Sultansuyu Tarım İşletme Müdürlüğü?nde atlara gösterilen vefa parmak ısırtıyor. 2001 yılında yaşlı atlar için yapılan at huzurevi denilen mekanda ölümü bekleyen atların her türlü ihtiyaçları özenle karşılanıyor. At huzurevinde bulunan ve bugüne kadar devlete 8 trilyon lira para kazandıran yaşlı kısraklar, ömürlerinin son demlerini bakıcılarının şefkat ve ilgisiyle geçiriyor. Şimdiye kadar 20 atın öldüğü at huzurevinde 15 at barınıyor. Atların yemleri, suları veriliyor. Aşıları ve bakımları özenle yapılıyor.

Türkiye?nin tek at tellalı
56 yaşındaki Yaşar Esin at müzayedeciliği alanında Türkiye'de tek isim. Türkiye'de 30 yıldır yapılan tüm at satışlarını Yaşar Esin yönetiyor. Yaşı ilerleyen Esin'in endişesi yerini alacak birini hala bulamamış olması. Yaşar Esin, babası Sultansuyu Harasında görev yaptığı için Hara'da doğmuş ve çocukluğu atlarla birlikte geçmiş. 56 yıldır Sultansuyu Harası?nda ikamet eden Esin, ilk, orta ve öğretmen okulunu bitirip askerlik görevini yaptıktan sonra 1971 yılında Sultansuyu Harası?nda göreve başlamış. Harada ikamet etmenin kendisinde ister istemez bir at hobisi oluşmasına neden olduğunu anlatan Esin, devlette resmi görevine başladığında aldığı iş atların şecerelerinin, familyalarının ve özelliklerinin kayıt altına alındığı kartoteksilerinin tutulduğu atçılık katipliği olmuş.

Türkiye?deki bütün at satışlarını o yönetiyor
Osmanlı'daki ismi ile at tellallığı günümüzde kullanılan ismi ise at müzayedeciliğini 30 yılı akşın bir süredir Türkiye'de yapan tek isim olduğunu anlatan Esin, atları tanımasının ve atçılığı bilmesinin bu görevde kendisine büyük katkısı olduğunu kaydetti. At tellallığı işine ilk başladığında at sevgisinin yanına atçılık camiasında bulunan insanların kendisine karşı olan ilgi ve sevgisinin de eklenmesi ile bir hobi haline geldiğini ifade eden Esin, o günden bu yana Türkiye'de yapılan bütün at satışlarını yönetmiş.

Usta çırağı ile anılır
Esin'in en büyük sıkıntısı yerini alacak birini bulamamış olması. Esin "Usta çırağı ile anılır" diyor ve ekliyor: "Bende iyi bir çırak yetiştirmek istiyorum. Ancak şimdiye kadar bu işe hevesli biri çıkmadı. Ama ben yine de bu işi benden daha iyi yapacak birini bulacağıma inanıyorum." dedi. Esin atçılık camiası ile o kadar bütünleşmiş ki müzayedelerde artırımda bulunan atçıları seslerinden dahi tanıyabiliyor.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol